Vulvar Vestibulit Sendrom
Vulvar Vestibulit Sendromu, kadınlarda cinsel ilişkiye girememe, ağrı, acı gibi rahatsızlık veren şikayetlere denilmektedir. Çok yaygın olan bu durum pek fazla bilinmemektedir. Vulvar Vestibulit Sendromu, kızlık zarı etrafında sonradan oluşan nedeni bilinmeyen bu semptomlar cinsel ilişki sırasında acı, ağrı gibi şikayetleri ortaya çıkarmaktadır. Bu hastalığa sahip kişiler cinsel ilişki sırasında etim bıçakla kesiliyor, iğne batıyor gibi cümlelerle kendilerini ifade etmektirler. Ve bu nedenle cinsel birliktelik yaşayamadıklarını söylemektedirler. Bu problem akıntılara, HPV, mantar enfeksiyonlarına bağlıdır. Vulvar Vestibulit Sendromu’nun tanısı konulabilmesi için mutlaka uzman bir doktorun muayene etmesi gerekmektedir. Muayene sırasında doktorun gözle değerlendirmesi mümkündür. Vestibulum bölgesinde kızarıklık, şişlik görülüyorsa ve çubuk ya da el yardımı ile dokunulduğunda da acı hassasiyeti varsa vulvar vestibulit sendromu görülmektedir. Ama hep bu belirtiler olmayıp sadece çok fazla ağrı gözlemlenebilmektedir. Vestibulit’in ileri, hafif, orta olmak üzere seviyeleri bulunur. Bu seviyelerden bahsedecek olursak;
- İLERİ VESTİBULİT: İleri seviyedeki hastalar cinsel ilişki yaşayamamaktadır. Aşırı hassasiyet sonucu hasta kasılarak cinsel birleşmeyi engeller. Ayrıca gündelik yaşamda da kot, tay gibi sıkı kıyafetleri tercih edemezler çünkü dar ve sıkı kıyafetler sürtünmeye yol açarak acıya neden olmaktadır.
- HAFİF VE ORTA VESTİBULİT: İleri seviyede olduğu gibi acı, ağrı kanama gözlemlenebilmektedir. Fakat hafif-orta seviyedeki hastalar partnerleriyle cinsel birliktelik yaşayabilirler.
Vulvar Vestibulit Sendromunun tedavisi elbette ki mümkündür. Bu tedavi sürecinde sonuç vermeyen tedaviler söz konusudur. Sonuç vermeyen bu tedaviler arasında psikolojik tedaviler, hipnoz, akupunktur gibi tedaviler yer almaktadır. Ayrıca kullanılan jeller, kayganlaştırıcı kremler, haplar da işe yaramamaktadır. Vulvar Vestibulit Sendromunun tedavisine başlanmadan önce gerekli testler yapılmalıdır. Bu testler sonucun enfeksiyon gözlenirse önce tedavi edilmeli daha sonra işleme başlanmalıdır. 15 ile 20 dakika arasında süren bu işlem genellikle lokal anestezi yardımı ile bölgesel uyuşturulma yapılır. Oldukça kolay ve ağrısız olan bu işlem sonucu hasta bir gün sonunda gündelik yaşantısına dönebilmektedir.